Kağıt işlerinden nefret ederim !!! Özellikle banka işlerinden.. Tüm o bürokrasinin içinde kaybolmuş menopoz teyzelere laf anlatmak, şube şube gezmek, sıra numaraları... Adam öldürecek kıvama gelirim özetle,günün sonunda..
Gel dünyanın öbür ucuna, sonra bu yukardakileri özletecek bir sistemle karşılaş...
Bu amerikalılar kafayı yemiş !!!!!!
"Debit Card" denen şey , ki bildiğin bankamatik kartı, limiti olmaması gereken birşeydir.. Hesabında para varsa çekersin, kalmamışsa "Zaaaaaaart" der ATMcik sana ve sen de "Haa hatun yine bitirmiş parayı.." dersin ,yoluna gidersin..
Burda salak çok olup, iki tane kart taşımayı ve kullanmayı beceremeyip, akıl erdiremediklerinden midir nedir , kredi kartı-bankamatik kartı ikilisi yerine hep debit kartı kullanıyorlar..
Hatta kredi kartı istediğinizde, "napçan evlat çek işte debitten oooh" diye savuşturuluyorsunuz..
Neyse bu kadar zırvayı niye ettim... Bu gün nerdeyse 1 seneden beri yolunu gözlediğim fotoğraf makinasına takacağım güzide lens takımını sipariş ettim internetten.. Local bankamız M&T kredi kartı isteklerimi nazikçe savuşturduğu için ödeme için debit kartımı verdim.. 2 saat sonra siparişi verdiğim yerden bir telefon " evlat,iyi güzel de çekemiyoruz biz paraları" dedi şeker şeker.. "Rick" miş adı elemanın.. "Limit problem olmasın? " dedi.. "Debit Cart" ve "Limit" kelimeleri aklımda o an yan yana gelmediğinden ve 1 ay içinde karşılaştığım kart çekme özürlü insanların sayısı nedeniyle "olmaz öle şey, dene bakim tekrar" buyurdum adama.. 3. deneme de parayı çekemeyince adamın şekerleri eridi, keçi boynuzu tadına geldi konuşması.. Nese, atladık gittik okul içindeki şubeye.. 2 tane 200 kiloluk menopoz ablanın "debit kartlar limitli şeker şey, biz de yapamayız öyle günlük limit arttırmalar filan, assistant manager a gitçen ama yerinde olmayabilir ,ama üzülme ,istersen birlikte bir hamburger yiyelim" temalı 30 dakkalık konuşmalarını savuşturdum.. Girilmesi elzem olan bir ders çoktan başlamıştı o sırada ama elden ne gelir... Atladım atıma, doğru 1 mil yakınlardaki şubeye..Oradaki yüksek rütbeli kadın ,"gel gel yaparız isteğini, ne istedin de yapmadık şimdiye kadar" dedi..
[off record] bankada çalışanların hepsinin yaşlı şişko kadınlar olması gerçeği !!" [/off record]
Bu abla bu işlemlerin senede sadece 2 kere yapıldığını, ama beni mi kıracaklarını söyleyerek işlemimi halletti, erken erken öyle sevindim ki hamburger bile yerdik yani kendisiyle, o derece..
Tabi bu arada midterm den önceki son math327 dersinin yalan olması da içimi burkmadı değil.. Velhasıl, işimizi hallettiğimizi sanmanın verdiği rahatlama ile sevgili "Rick" i aradık.. Eleman deneyip, "evlat çekemedik yine, banka becerememiş bu işleri, sen bi ara istersen call center dan bu haylazları" şeklinde,acı biber tadında bir fırça çekti.. Sabrın sınırlarında gezinilen 1-2 call center denemesi de sonuçsuz kalınca çektim beyaz bayrağı.. "Rick the dick" i arayıp "bekle ulan 1-2 gün sonra çekersin parayı, çekmeden de gönderme, aman yemicez lenslerini" çemkirmesini sundum.. Yarın deneyip durumdan haberdar edeceğini söyleyerek telefon trafiğini ve beni bugünlük bitirdi..
Tüm gün olmaması gereken bir limiti yükseltmeye çalıştım, 40 mil yol teptim dörtnala ,3 menopoz teyze öldürdüm, 2 menopoz abla'nın hamburger teklifini geri çevirdim.. Ne gerek var bu kadar strese yahu.. Para ile rezil olmak olayına yeni boyutları 3 er 3er kattım..
Böyle bir şikayet yazısıyla geri döndüm sayalım hadi..
Uzun bir yazı hazırlamıştım gerçi ama başında anlattıklarım ile sonundakiler arasında 1 ay olduğunu farkedince böyle tabiri caizse "göbekten dalmayı" tercih ettim..
Lenslerime sağ salim kavuşursam fotolarla geri döneceğim, bekleyiniz..
7 comments:
dörtnala giden bir beygirlik mi yoksa 100 küsür mü ?
hoş ilkine daha çok şaşıracağaım !
210 tane at , bir vahşi atın içinde.. Al sana bilmece..:)
içimden bir ses V6 motor mustang diyor ama ?
"ta kendisi !" diyor, "kırmızı ona çok yakışıyor" diye de ekliyoruz :)
ona özel 1-2 şey karalıcam sanırım..
Evet evet, güzel şeylerden bahset yahu.
otur bir çay içelim olmuş gel bir hamburger yiyelim
Post a Comment