Her ne kadar "çıkarcı" bir bakış açısı olsa da , 1-2 evlilik menzilindeki ailede bazı tuzlu ihtiyaçlarınızın satışını yapanlar/bilirkişiler olması harika bir şeydir.. Mesela ailenin %70 inin gözlük takması ve amcanın gözlükçü olması gibi.. Tadından yenmez bir durumdur bu..
"Gözlük" , şu an benim için biraz sıkıntılı bir konu olduğu için (sebeplere önümüzdeki mesajların birinde itina ile değinilecektir) , konuyu ailenin "baba" tarafından "ana" tarafına doğru çekiyorum.. Bir adet parfümeri dayı 'm var..
Annemin anca dizine geldiğim dönemlerde alışverişe çıkarken beni sokutuğu bir dükkan vardı.. İçerde garip şekillerde kocaman şişeler, renkli küçük şişeler, hortumlar filan olurdu.. Onların kolonya/parfüm , o dükkanda duranın da sevgili dayım olduğunu sonra öğrendim tabi..Ufakken orada zaman geçirmek süper zevkliydi.. Koku olayını "yemek kokusu"ndan ibaret sandığım o obur günlerde bu kadar çeşit parfümün etrafında bulunmak inanılmaz çekiciydi..
O zamanlar başlayan bu parfüm sevgisinin şu sıralar geldiği boyutları odamı düzenlerken el attığım komodin üstündeki şişeleri görünce farkettim.. Bu yazının ve birazdan göreceğiniz fotoğrafların tek sebebi budur..(yahu bir de oturma odasına el atsam kaç blogluk yazı çıkar acaba... ehe :) ) Neyse , sıradan tanıtayım ben size onları...
----
bergamot, grapefruit, fresh mint, aquatic notes, ginger, nut, cardamom, gardenia, sandalwood chord, incense, transparent musk
Bu arkadaşın ismi "212".. Carolina Herrera ablanın olayı... Yılllaar önce bu parfüm ilk çıktığında istanbula nadir geldiğim onda da nedense alışveriş merkezi geziyor olduğum bir anda , büyük parfümerilerden birinin önündeki "fısfısçı atılgan abi" nin tanıtım saldırısı üzerine tanışmış oldum kendisi ile.. Başta pek beğenmedim gibi geldi ama 1 saat sonra burunumu bileğimden alamadım dakikalarca.. Tabi başta beğenmemenin etkisi ile ismi kaybolup gitmişti.. Daha sonra ben başka parfümlerle gönül eğlendirirken tekrar karşılaştık.. Bu sefer numarasını almıştım.. Daha yeni kavuşabildik.. Cicim günleri denebilir.. "Akşam kokusu" olarak kullanılabilecek biraz "tatlı" ama serin bir parfüm.. Çok özel olmayan akşamlarda kullanıyorum ben de.. Şişesinin tasarımı ile göz banyosu yapabilir , mıknatıs kapağı ile gönül eğlendirebilir , vakit geçirebilirsiniz..
----
Mandarin, Kiwi, Cactus, Clary Sage, Cedar, Elemi, White Musk, Hinokiwood, Smokey Gaiacwood
Bu arkadaş, "Deep".. Davidoff amcanın puro işleri sakata bağladığında para kaybetmemek için başladığı parfüm işinin bana anlam ifade eden yegane parçası.. Hayat kurtarıcı..2 senedir kullanıyorum.. Ana parfümüm diyebiliriz.. Bir freeshop vurgunu ile hayatıma girdi.. "Fısfısçı atılgan abla" lardan birinin hatrına almıştım..Ucuz ve kampanyalı olması da biraz etkiledi tabi (ehe..) Gayet serin bir kokusu var.. Kış mevsiminde harika ferahlık veriyor..Tek eksiği kalıcılığı.. Evden parfüm banyosu ile çıkmadığınız taktirde , 1 saat içinde sizi kendinden mahrum bırakıyor.. Litrelerce edinilmeli , evet..
----
leathery woods and natural spices
Bu yeşil afet , Polo Green.. Şişesinin üstündeki atlı amca figüründen de çakılıyor tabi..
Bu kokunun hikayesi biraz farklı.. Bu bir yılbaşı hediyesi.. Annem ona aldığım ipek eşarba misilleme olarak bunu almış.."Bak bakalım beğeniecek misin?" dedi... Daha ilk nefeste bu parfümü tam 2 senedir her gün hissettiğimi farkettim..( parfümü hissetmek ? beh beh..)
Evimin önceki sakini büyük dayımın kullandığı dolabı kuallanıyorum.. Her kapağını açışımda bu keskin baharatlı parfüm her yanı kaplıyor.. Yanılmamışım.. Dayımın 25 yaşından beri (ki 29 sene yapıyor bu) kullandığı parfüm imiş.. Sıcak, yakıcı bir parfüm.. "Deep" in aksine size yapışıp kalıyor ve gittiğiniz heryerde sizin orda bulunduğunuzu sağa sola bildirmeyi görev ediniyor kendine.. Birkaç kere ben kulüpte takılırken 10 metre örtedeki kapıdan giren kişinin "hımm yargı burda olmalı, yok yok kesin burda.." dediğine şahit oldum.. Öylesine "yapışkandır" size yani..
Evimin önceki sakini büyük dayımın kullandığı dolabı kuallanıyorum.. Her kapağını açışımda bu keskin baharatlı parfüm her yanı kaplıyor.. Yanılmamışım.. Dayımın 25 yaşından beri (ki 29 sene yapıyor bu) kullandığı parfüm imiş.. Sıcak, yakıcı bir parfüm.. "Deep" in aksine size yapışıp kalıyor ve gittiğiniz heryerde sizin orda bulunduğunuzu sağa sola bildirmeyi görev ediniyor kendine.. Birkaç kere ben kulüpte takılırken 10 metre örtedeki kapıdan giren kişinin "hımm yargı burda olmalı, yok yok kesin burda.." dediğine şahit oldum.. Öylesine "yapışkandır" size yani..
Tavsiye edilir, kendini arayanlara.. ( bu ne lan ? ahaha.. hem de devrik cümle.. çokça emirbey okuyoruz tabi bu aralar..:) )
---
rosewood, pepper, musk, and tea
Bu seferki biraz özel.. Bvlgari ,bu ilk parfümüne isim koymamış.. "Nameless" olarak geçirdiği yıllar ile birlikte Bvlgari yeni parfümler çıkardıkça karışmaması için satıcılar tarafından "Classic" ismi uygun görülmüş..
Bu parfüm ile tanışmam baya komik aslında.. Babam, fabrikadaki görevinin onu yılda 10 yurtdışı seyahatine zorunlu kıldığı dönemlerde , eve dönüşlerinde hep parfüm getirirdi.. Bir ufaklık olarak kendi kendime edindiğim gizli görev ise etrafta kimsecikler yokken evebeyn yatak odasına dalıp , annemin içinden sürekli 10.000 liralar aşırdığım ufak sandığının yanındaki yeni kokuların deneme sürüşlerini yapmak idi.. "Hepsinden 1 fıs" şeklinde takılırken şeffaf bir şişe gördüm..Yeni gelenlerden biri.. İlk fıs inanılmazdı.. Ve tahmin ettiğiniz gibi ilk fısta durmadı o ufaklık.. O serin odanın her yanının bu kadar güzel korkması gerektiğini düşünen kahramanımız parfümün 4 te 3 ünü odaya boşaltır ve yakalandığı an --- ki hafızama "yargııı !!! eşşeksıpası çabuk gel buraya!!" şekinde kalmıştır olay --- babasından feci bir fırça yer.. Akabinde , masaya oturulur , anlaşmalar imzalanır.. Ufaklık bir daha babasının parfümlerine dalmayacaktır , karşılığında ise her 6 ayda bir şişe Bvlgari Classic verilecektir.. Valla çok karlı anlaşmaydı.. :)
Kısaca özeldir yani benim için.. Diğer şişelerin yanında durmaz.. Daima gölge kalacak bir yerderdir..Özel akşamlarda sıkılır... Üretimine son verilecek sanırım.. Girdiğim ilk freeshop tan koli ile kaldırmak niyetindeyim..
Bu kadar sanırım parfümlerim hakkında anlatacaklarım.. Altı üstü parfümler için bu kadar çene çaldıysam , hatta ve hatta gecenin bir yarısı fotoğraf çekimi yaptıysam ,siz düşünün ne kadar sıkıldığımı.. Arada böyle tematik şeyler yazıcam sanırım.. Bakalım oturma odasından ne malzemeler çıkacak..:)
6 comments:
bir adet armani mania ısmarlıyorum sana =)
en kısa zamanda kullandığın saatleri ve şampuanları anlatan bi yazı bekliyoruz :=) bunlar insanı tanımaya yardımcı şeyler ne gzl.parfümümü sorduğunu hatırlıyorum galiba bu konuya baya takıntılısın hehe
@emir
tamamdır , bulamazsak egecan ın zuladan aşırırız mania yı.:)
@bahar
yine çokça sıkıldığım bir anda şampuan ve saat konulu yazılar da gelebilir tabi..:P güzel kokan herşeye hafifçe takıntılıyım denebilir hakkaten..:)
Ben derim ki insanın bir tanecik kokusu olsa, onunla özdeşleşse, ne güzel olur :)
Ama zevkler tabii, asla tartışmam :) Belli ki koku merakın var senin.
merhaba merhabaa projene bayıldım. benim de aşırı bir parfüm takıntım vardır ve aynı anda yaklaşık 6-7 parfüm kullanıyorum sanırım :d izninle kendi blogumda bu tarz bi proje yapmak istiyorum seni referans göstererek ne dersinn?
@Aslı
Özdeşleşilecek koku konusunda haklısın ama bu kokular herkese satıldığı için parfümle özdeşleşmek pek bi yapay geliyor.. Başka kimsede olmayan bir ten kokun olduktan sonra hem de.. :)
@gülş
merhaba :)
tabi yapabilirisin.projenin tüm hakları senindir..:)
Post a Comment